2010-06-07

Sandığın Dışından Saygılar...

Bazen hayatlarımız karikatür gibi olur ya, dersin ki "ulan çizebilsem şu anı ne komedi olurdu." falan. Kendi hayatımı çizemesem de kendi hayatını çizen birini tanıyorum. Ersin Karabulut...
Uzun süredir var aslında Ersin Karabulut hayranlığım. Hani bazı hikayeler olur ya da filmler, orda kendinizi bulursunuz, "anaaa ben lan, valla ben bu" dersiniz içinizden. İşte ben Ersin abinin köşesinde o kadar çok buluyorum ki kendimi bazen, şaşırıyorum. Adam bizden büyük ama demek ki her insanda olabiliyor böyle benzerlikler. Bazen imreniyorum aslında, çizimine. Ama her zaman beğenim daha ağır basıyor...

Öyle çizim yeteneğimin olmasını isterdim. Hele ki Penguen'de, Uykusuz'da falan "sandık içi" tarzında bir köşem olmasını... İşte o zaman "Aym king of dı vörld" diyebilirdim...
Şimdi anlatacaklarımı insanlar okuyup geçecek. Ersin Karabulut'u tanımayanlar Gugıl'a yazacaklar bir bakıp dünyevi dertlere geri dönecekler. Okuyan başkaları olsa... Gerçi büyük ihtimalle okuyanlar yakınımda olacak ama, olur ya bir umut Ersin abi okur. İşte o zaman "Aym dı hepiist men of dı vörld" diyebilirim.
Beni hiç tanımayan Ersin abime, sanal alemin köşelerinden, on yedi yaşında bir ergenden saygılar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder