2010-12-26

Zamansız Roman

Zamanı kim alıp götürür hiç farkına varmam. Yaşarım, yaşarım, ardından ne olduğunu anlamadan geçmiştir zaman. "Keşke" derim her seferinde. "Dönebilsem o günlere, o ana."
Tabi hiçbir zaman gerçekleşmeyecek ufak hayallerle devam ederim. Yolum uzun...

İnsanı çok iyi bir romandan ayıran bir özellik vardır. Hiçbir zaman tahmin edemezsin bir sonraki sayfayı. Herkes bir hikaye yazar kendine. Sen de alırsın bir kalem eline başlarsın. Ama bu kez yazdıklarının arasında kalıcı olabilendir önemli olan. Bazen yazamazsın da... Cesaretini yitirirsin, alamazsın önüne hiçbir şeyi, sıradansın belki, biraz da korkak... Diğer insanlardan bir farkım olduğunu düşünmedim. Bazen farklı olduğumu söyleyen dostlarım oldu. Ama onlar da farklıydı. Benim yanımdaydı. Belki de en büyük farkım ayrıntılara dikkat etmemdir. İnsanlar sinemada yakın planda duran adama bakarken, arka planda duvarın çatlağına bakarken bulurum kendimi bazen. Belki filmde gördüğüm ağaçları sayarım ya da farklı gelen şeyleri...

Farklı değilim. Sıradanlığı severim ve insanlar özelden bahsederken farklılığı yakalarım sıradanlıkta. Sıkı sıkı bağlanırım insanlara. Tutkuyla dolarım bazen. Unutmam. Aşık olduğumda aşığımdır. Birinin dudaklarında gezindiğimde sadece aşık... Ama aynıyım. Duygularım, hayallerim, gülüşlerim, ağlamaşarım farklı değil...

İşte zaman olgusu bunları yaptıran. Bir bakmışsın romansın bir sonraki sayfası yazılmayan, belki çok özel olan, beyaz perdeye düşen siyah bir gölgesin insanları rahatsız eden, bir şiirsin aşk dolu sonunda ağlatan, bir bakmışsın süren dolmuş anlamadan...

Sonra anlarsın. Sensin seni sen yapan... Anlarım ki zamanı alıp götüren, arka plandaki duvar çatlağı da sen... Keşke demeyelim o zaman...
"Bir dahaki sefere..."

2010-12-05

Tahtamın Tebessümü

Bir yazı tahtam var benim. Sevdiklerimin yazılarının olduğu... Küçük küçük notlar, beyaz duvarın üstünde. Küçük tebessümler bırakacak kadar sıcak. Ve her gece ayak uydurur sessizliğin zarifliğine. Bir de çizgiler var üstünde otuz sekiz tane. Kasım ayında hayatına birkaç dakikalığına girip tebessüm bıraktığım insanların sayısı kadar...

Kasım ayını geride bıraktık. Kasımın her gecesi çok düşündüm. Şimdi unuttum. Başka düşünceleriyle aralık ayının... Kasımda genç olmak başkaydı bir türlü sonbahar gelmeyen o şehirde...