2010-05-27

Henüz Alışmak Sevmemeye...

Bugüne kadar sevmezdim yağmuru. Yerleri ıslatması, hareket etmeme sınır getirir diye düşünürdüm. Öyleydi. Ancak bir şeyin daha farkına vardım. İnsan sevmediği, sevemediği şeylere bir süre sonra alışabiliyor.

Yağmurda yürümeyi sevdim her zaman. Beni ıslatmasını sevdim. Bir amacı olacaksa o da beni ıslatması olacağını düşünüp sevdim. Sevdim işte. Ama bugün daha farklıydı. Bugün sevmekten öte benimsedim. Yağmur damlaları karışık, kıvırcık saçlarımın arasından yüzüme doğru süzüldüğünde hissettim. Her zamankinden daha ılıklardı. Yüzümde bir çizgi halinde iz bıraktığını düşündüm. Kalıcı olmasa da akıp giderken bir ız bıraktığını hissediyordum. O sıcaklık içime vurdu sonra. Yağmurun sesi gökgürültüsüyle birleşip sevemediğim şehrin sesini bastırmaya başladı. Dinledim. Gözümü kapattım birkaç saniye hissettim her damlayı. Açtım gözümü insanlara baktım. Her biri yağmurdan kurtulacakmış gibi kaçıyor, kaçamayanlar şemsiyelerini açmış dikkatlice yürüyordu. Öfkelendim onlara. "Siz bırakın." dedim "bugün yağmur benim."

Sevemediğim, alıştığım şehirde, sevemediğim bir şeyi sevdim. Ama yağmuru sevmeye hala alışamadım. Ben anlam veremediğim şeylere alıştım. Anlamadığım şekilde yağmurları sevdim bugün. Özür dilerim geçmiş damlalardan, alışılmamışlıklardan, özür dilerim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder