2012-07-01

Bir Zaman Sonra

Zaman dediğimiz olgu geçer. Gün gelir yavaşlar, gün gelir hızlanır. Görecelidir. Kimini acıtır. Kimini huzura kavuşturur. Ne kadar olmuş baksana ey okuyucu buradaysan...
Öncelikler değişir ve arka plana atılır bazı şeyler. Sen hatırlamazsan o hatırlatır kendini...


Kimi şeylerin sonundayım bu aralar. Birer birer dağılırmış gibi geliyor bazı şeyler. Şey işte... Bir adı yok onların. Anılar, dostlar? Bilmiyorum o kadar genellenemezler. Hani her şey dururken yerinde sen hareket edersin ya onların arasında. Öyle bir şey işte. Sen o anlara göre hızlı gelirsin. Onların değişimini fark edemezsin. Dokunman lazım. Hissedebilmek için... Onlar değişirken hüznü getirirler. Öyle bir hüzün değildir bu. Gecenin ağır hüznü... Güzel filmlerin sonlarında yaşanan hüzünler gibidir. "Bitti" kelimesini gördüğün andır. Hangi dilde olursa olsun aynı etkiyi bırakan o hüzün... Veya bir kitabın sonra kelimesidir, son noktası hatta. Bir daha o anın yaşanmayacağının belirtisi... 


Her şey bunca değişim içindeyken verilen sözlerin, yapılan planların anlamı nedir ki? Biz insanların hayatlarını değerli kılma mücadelesi mi? Eğer öyleyse göremiyor muyuz bu hayatın o kadar adil olmadığını? İnsanlığın ürettiklerine yenik düşmesidir hepsi. Aydınlığı ararken, karanlığı aydınlık sananların gücü bulmasındandır adilsizlik. Eğer insanlar insanlığından vazgeçiyorsa bir an önce tamamlasınlar bu evrelerini. Gerçek insanlar bundan acı çekiyorlar çünkü. Denerlerse insan olmanın aslında zor olmadığını görebilirler. İşlerine gelmediğinden belki de. Güç olgusunu yaratan insanların gücün iradesine kapılıp gitmesi yüzünden hepsi...


Sonsuzluğu düşünmek, hayal gücünün sınırlarını belirler. Sonsuzluk aslında kalp atışlarındadır, suyun verdiği ferahlıktır, mutluluktur, zamandır, güçtür... Hiç bitmeyecekler sanarsın, her şeyin bir sonu olmadığını bilmeden... Sonsuzluk elbette var bir yerlerde. Ama ne filmlerdedir ne de kitaplarda... 


Çok özlediğim kıza...

8 yorum:

  1. Her şey değişimin sonucudur diyelim ki o sokaktan değil de bir başka sokaktan yürüseydin, değişirdi bilmediklerin ama sen her şeyin olması gerektiği gibi olduğuna inanırdın yine-öteki olasılığın sonuçlarını bilemeyeceğinden-. Belki diğer sokaktan yürümen de olması gerekendir, bilemeyiz. Ve bunu bilemediğimiz sürece özlemeye devam ederiz. Benim tavsiyem buraya yazmak yerine çok özlediğin kızla konuşman(isim vermediğin için konuşamadığın biri olduğunu varsaydım). Sonuçları üzücü olsa bile sonradan geçecek bir üzüntü olur bu, inan bana. Eğer her şeyin değişmesine rağmen sen yine de bekliyorsan bunun hüznü hiç geçmez. Yine de sen bilirsin tabii.

    YanıtlaSil
  2. Yanlış anlaşılmışım biraz. Özlediğim kız her şeyi biliyor. Ben yazdığım gibi hayatımı anlamlı kılmaya, bunu yaparken de bir şeyler yapmaya çalışarak o kızı mutlu etmek amacım. Yine anlatamadım ya, çabalıyorum işte. O kıza olan özlemim mental değil aslında fiziksel diyelim. O hayatımda... Bu yazılan yazı da fiziksel yorgunluğun "şimdi ne olacak ki?" sorusuyla buluşup, kaynaşıp ortaklaşa yaptıkları bir iş... Hem her şey değişirken elbet istediğimiz de çıkmaz mı karşımıza? Tavsiyelerini kendi hayatında kullanabiliyor musun?

    YanıtlaSil
  3. "Hem her şey değişirken elbet istediğimiz de çıkmaz mı karşımıza?" Eğer istediğin hayatındaysa sorduğun soruya anlam veremedim. Yaşım senden çok fazladır. Bu tavsiyeleri zamanında uygulayamamış olmamdan dolayı tavsiye'ye dönüştüler zaten. Şu anda rahatım tecrübelerim sayesinde.

    YanıtlaSil
  4. İnsanoğlu doyumsuz... Ölene kadar her istediğimi alamayacağım elbet ama karşıma çıkacak. Bütün isteklerim bir kız için değil elbet. Ki ben hayallerimden de fazlasını buldum o konuda. Demek istediğim şey farklı. Örneğin toplumun güvensizliği, insanların açlığı, bitmek bilmeyen kavgaları, hırsları... Bunlar ille olmalı mı? Bir erkek olarak konuşuyorum, sokakta çantasını ya da ne bileyim herhangi bir şeyini taşıyamayan bir kadına gidip yardım edebileceğimi söylesem o kadın bana ne kadar güvenebilir. Gerçekten yardıma ihtiyaç duyduğunda benim söylediğim cümle, etrafında gördüğü bütün yanlışları aklına getirip onu bir ikileme sokmaz mı? Bu insanoğlunun yaptığı tüm yanlışların küçük bir örneği bence. Özetleyecek olursam isteğim ütopik bir toplum, insanoğlu. Gerçek insanlık... İnsan diyebileceğimiz kişiler... Bu yazıyı sevdiğim kıza adamış olmam, onun, hayatımda beni her şeyiyle anlayan ve bu cümleleri de anlayabilecek olan tek kız olmasından... He diyeceksin ki bir tek o mu anlıyor seni. Hayır tabi ki. Çok insan var ama aşktır bence insanı insan yapan. Bu aşk bir insana ya da bir nesneye olsa da değişmez.

    YanıtlaSil
  5. "Öncelikler değişir ve arka plana atılır bazı şeyler. Sen hatırlamazsan o hatırlatır kendini..." Sonsuzluğun bir yerlerde olduğuna inanan gerçek insan, bir şeyleri hatırlamaktan ve o şeyin kendisini hatırlatmasından çekinmemeli. Söylenecek şudur sanırım: Mutlu ol, seni sen yapanla.

    YanıtlaSil
  6. Beni ben yapan kişiler hayatımda oldukça mutlu olurum hatta paylaşırım. Çünkü tatlı bir filmde de söylendiği gibi mutluluk paylaşınca gerçektir...

    YanıtlaSil
  7. Sonsuzluk elbette var bir yerlerde. Belki de bir aşkın içinde..

    YanıtlaSil